Mengeninsesi.com

Mengen ve çevresinde yaşayan sokak hayvanlarının zorlu yaşam mücadelesine destek olmaya çalışıyorlar

Mengen ve çevresinde yaşayan sokak hayvanlarının zorlu yaşam mücadelesine destek olmaya çalışıyorlar

Mengen’de yaşayan  hayvan sever  Serhat Aksoy ve arkadaşları  , Mengen ve çevresinde yaşayan sokak hayvanlarının zorlu yaşam mücadelesine destek olmaya çalışıyor.

Serhat Aksoy’un konuyla ilgili  yaptığı açıklama; Merkezi Ankara’da bulunan PATİLİ CANLAR derneği davetimiz üzerine mengene gelerek çalışmaları başlattık.

Toplam 12 dişi köpek, 1 erkek kedi  kısırlaştırıldı ve  3 tanesi Ankara’da tedavi altına alındı.

 

Pazarköy deki tüm dişiler kısırlaştırılıp çiplenerek küpelendi

Geri bırakma esnasında toplanan vatandaşlara bilgilendirme yapıldı

PATİLİ CANLAR derneği davetimiz  üzerine  Pazarköy ve Gökçesu nun kısırlaştırma işini üstlendi.

Aynı çalışmalar Bolu Belediyesi tarafından  Mengen merkezde uygulanacak.

17 Nisan dan itibaren Gökçesu da çalışmalar  başlıyor.

Bizler kısa tanım olarak, Mengen ve çevresinde yaşayan sokak hayvanlarının zorlu yaşam mücadelesine destek olmaya çalışan bir avuç hayvanseveriz. Kendi imkanlarımızla bir noktadan sonra zorlandığımızdan, tüm Türkiye’deki hayvanseverlere, derneklere sesimizi duyurabilmek ve daha fazla destek bulabilmek adına sırasıyla mengenpatileri, mengensokakhayvan, yenicagapatileri, mengensokakpatileri ve son olarak pazarkoypatileri instagram sayfalarını farklı tarihlerde, farklı yaş ve sosyal çevredeki insanlar olarak sokak hayvanları ortak paydasında birleşerek faaliyete aldık.

Bizler gelen desteklerle Mengen merkezin tamamında, Yeniçağa’da, Pazarköy’de ve yetişebildiğimiz bazı köylerde hayvanları besleme, sahiplendirme, yaralı ve hasta hayvanlara basit müdahaleleri yapma, müdahale edemeyeceklerimizi Bolu Hayvan Hastanesine veya bir veteriner kliniğine sevkinin sağlanması için çalışıyoruz. Bildirilen veya şahit olduğumuz hayvan hakları ihlallerini “Haydi Polisi” aracılığıyla müdahalede bulunuyoruz. Devlet kurumlarıyla konuyla ilgili toplantılar ve görüşmeler yaparak, koordineli çalışarak, çevremizdeki hayvanların yaşam haklarını korumaya çalışıyoruz.

Günlük yaşamımız içinde kimi zaman görmediğimiz, kimi zaman ise görmek istemediğimiz sokak hayvanları ciddi anlamda zorluklar yaşamakta. En büyük sorunları açlık ve barınma olan bu canların bu sorunlarının yanında hastalıklar ve insan şiddeti en büyük düşmanları. Sırasıyla bakacak olursak açlık sorunlarının çözümü mülki idarenin bu iş için ödenek ayırması, belediyenin belli noktalara besleme odakları koyması, şehir halkının kampanya, broşür ve okullarda verilecek brifinglerle bilinçlendirilerek, bu besleme odaklarına evlerinden artan yemekleri veya dileyenlerin mama koyması ile çözülebilir. Barınma problemleri şehrin belirlenen bir yerinde, mülki idare ve belediye tarafından kulübelerle oluşturulmuş belli bir düzende temizliği yapılan bir alan sağlanarak giderilebilir. Hastalıklarla mücadele adına veteriner hekim görevlendirilerek hayvanlara aşılama ve parazit tedavisi uygulanabilir.

Sokak hayvanlarına şiddet ise tek seferde halledilemeyecek kadar köklü ve temeline inilmesi gereken büyük bir sorun. Öncelikle okul öncesi, ilkokul ve ortaokul düzeyindeki çocuklara belli bir takvimde verilecek eğitim, seminer ve gezilerle küçük yaşlardan itibaren hayvanların yaşam hakları ve hayvan sevgisi aşılanmalı. Ailelerine öğrendiklerini aktarmaları sağlanmalıdır. Yetişkinler için ise camilerde verilecek vaazlar, şehrin ileri gelenlerinin telkinleri ve şehrin merkezi noktalarına afişler asılarak çözüme katkı olmaya çalışılmalıdır.

Konunun son ve en önemli kısmı ise asıl çözüm noktası olan kısırlaştırma işlemidir. Çünkü her hayvan ortalama yılda iki kez gebe kalmakta ve bir defada 2 ila 12 arasında yavru doğurmaktadır. Kısırlaştırma olmadığı takdirde yukarıda anlatılan tüm sorunların çözümü için verilen tüm çabalar hem efektif olamamakta, hem de bu sorunlar kısır bir döngü halinde devam etmektedir. Bu sebeple sokak hayvanlarının tamamı yakalanıp kısırlaştırılmalı, kısırlaştırıldığını gösteren küpe takılmalı, aşılamaları yapılmalı ve alındıkları doğal yaşam alanlarına bırakılmalıdır. Çünkü bu hayvanların doğal yaşam alanları sokaklar ve çıkardıkları seslerin doğal sesler olduğu yasa ve mahkeme kararıyla belirlenmiştir. Bu hayvanların toplatılmasını istemek, şirin haliyle “barınak” olarak ifade edilen hapishanelerde ölene kadar kalmalarını istemek ne mümkün, ne de insanidir.

Sözlerimizi Alman edebiyatçı Goethe’nin sözleriyle bitirelim. “Bir semtin sokak hayvanları sizden kaçmıyorsa, orada yaşayın. Çünkü komşularınız güzel insanlardır.”

Serhat AKSOY/mengenpatileri

 

Exit mobile version