0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

Bolu’yu gezerken tabiatın kalbine geldiğinizi hissediyorsunuz. Sarıçam ormanlarında yürüyüşe çıkmak, Kartalkaya’da kayak yapmak, termal suyun faydalarından yararlanmak ve yöresel mutfağı keşfetmek bu yemyeşil şehirde yapabileceklerinizin sadece birkaçı

Bolu Belediye Başkanı Alaaddin Yılmaz ile Abant gölünün kıyısında keyifli bir sohbet için bir araya geliyoruz. “Daha önce Bolu’ya gelmeyen var mı?” diye sorduğunda utanarak “Ben” diyorum.
Utanıyorum çünkü geçirdiğim iki günün sonunda bu doğa dostu şehre resmen hayran kalıyorum. Binlerce kilometre uzaktaki şehirlere gidip İstanbul’dan sadece üç saat uzaklıktaki Bolu’yu daha önce görmemiş olmanın pişmanlığını yaşıyorum.
Yılmaz, çok seyahat etmiş, vizyonu geniş bir başkan. Şehrine sevdalı. Amacı Bolu’yu yaşanabilir 10 dünya kentinden biri haline getirmek. “Bolu sanayi kenti olmayacak, turizm şehri olacak” diyor.
Benim kadar beklemeyin ve en azından bir hafta sonunuzu Bolu’ya ayırın. Peki neler mi yapabilirsiniz? İşte yüzde 65’i ormanlarla kaplı, 200’e yakın göl ve göleti olan bu özel coğrafyaya ilişkin birkaç öneri:

KIŞ HENÜZ BİTMEDİ
Kartalkaya ve Arkut Dağı kayak yapmak ve doğa yürüyüşü gerçekleştirmek için ideal. Köroğlu Dağı’ndaki Kartalkaya Kayak Merkezi’nde kayak sezonu nisana kadar devam ediyor. Kartalkaya, yarı ılıman iklimin etkisi sayesinde yeşilliğini koruyan orman örtüsünün canlılığı ile de etkileyici. Şehir merkezinden kayak merkezine çıkarken manzaranın tadını doyasıya çıkarma fırsatı buluyorsuuz.
Bölgede her bütçeye uygun konaklama yerleri var. Ben Dorukkaya Ski&Mountain Resort’ta kaldım. Haftasonu kayak ve snowboard tutkunlarının akınına uğruyor. Kayak merkezine ilişkin tek olumsuz izlenimim gece havai fişek gösterileri yapılması oldu. Doğanın kalbinde misafir olduğumuzu, asıl ev sahiplerinin hayvanlar olduğunu unutmasak keşke…

KÜLTÜREL ZENGİNLİK
1981’de hizmete açılan Bolu Müzesi’nde prehistorik çağlardan Osmanlı dönemine kadar arkeolojik kalıntılar ve eserler bulunuyor. Göynük’ün Soğukçam köyündeki Frig Kaya Kabartması, M.Ö. 8. ve 7. yüzyıllara dayanan bir kitabe özelliği taşıyor.
Seben ilçesi yakınlarındaki derin vadiler boyunca yükselen kaya kitleleri üzerindeki Kaya Evleri ise ilk Hıristiyanlık döneminin izlerini taşıyor.
Gerede’de bulunan Asar Kalesi, çevre arazisinde rastlanan çok miktarda Bizans seramiği ile dikkat çekerken Keçi Kalesi, Bithynialılar zamanından kalıntılar içeriyor.
Bolu’da çok sayıda tarihi han ve hamam da var. Orta Hamam, Süleyman Paşa Hamamı, Yıldırım Bayezid Hamamı, Kiliseli Tüccar Hanı, Yukarı ve Aşağı Taşhan gibi…

CAMİLERİNİ DE GEZİN
Bolu, Bizans, Anadolu Selçuklu ve Osmanlı Devletleri’nin egemenliği sırasında inşa edilmiş çok sayıda yapı, kilise ve camiye ev sahipliği yapıyor.
Seben ilçesinde Orta Bizans döneminden kalan Çeltikdere Bizans Kilisesi, haç biçiminde kesme taş ve tuğladan inşa edilen yapısı ile dikkat çekiyor.
Osmanlı döneminde inşa edilen ve aslına uygun restore edilen Yıldırım Bayezid, Kadı, Saraçhane, İmaret, IIıca, Karaköy, Süleyman Paşa, Kanuni ve Yukarı Tekke camileri gezilebilir.

SUYLA ŞİFA BULUN
Bolu, jeolojik bakımdan Türkiye’nin en önemli fay tabakası üzerinde kurulu. Bu yüzden çok miktarda jeotermal su kaynağı ve kaplıcaya sahip.
Narven Termal Kasabası, Babas, Pavlu (Kesenözü), Sarot ve Çatak kaplıcaları bikarbonat, sülfat, kalsiyum, magnezyum, florür ve Ph değerleri bakımından zengin su bileşimlerine sahip. Kaplıca suları banyo ve içme kürlerine elverişli.

KAMP YAPIN YÜRÜYÜN
Biz Boloff (Bolu Offroad Kulübü) ile offroad yapmayı tercih etsek de Bolu, dağları, ormanları, yaylaları, gölleri ile trekking sevenlerin yeni gözdesi.
1801 kilometre uzunluğundaki doğal yürüyüş yolları ile Türkiye’nin en uzun parkurlarına sahip.
Bolu genelinde uzunlukları 6 ile 30 kilometre ve zorluk derecesi 1 ile 6 arasında değişen, birkaç saatlik bir yürüyüşten 10-12 saatlik yürüyüşe kadar çeşitli alternatifleri içeren 165 yürüyüş yolu yer alıyor. Rotalarda 18 bisiklet yolu, 5 tırmanma kayası, 6 kanyon ve 14 kamp noktası da var.
Yaylaları bakımından da son derece zengin bir kent Bolu. Aladağ, Kızık, At, Sarıalan, Gerede, Kıbrısçık, Mengen, Mudurnu, Göynük ve Seben yaylalarında piknik ve kamp yapılabiliyor. Yedigöller Milli Parkı, Bolu Fındığı Tabiatı Koruma Alanı, Kökez Koruma Alanı, Sülüklügöl Tabiatı Koruma Alanı da dinlenme ve doğa yürüyüşlerine uygun. Yedigöller Milli Parkı’ndaki Büyükgöl, Seringöl, Deringöl, Nazlıgöl, Küçükgöl, İncegöl ve Sazlıgöl, Sülüklü Göl, Sünnet Gölü, Beşpınarlar, Aladağ Göksu ve Gölcük Tabiat Parkları, barındırdıkları endemik bitki türleri ve hayvan popülasyonları ile ilgi görüyor. Bolu’nun göllerinde sportif olta balıkçılığı, yayla ve dağlarında ise kuş gözetleme, atlı doğa yürüyüşü ve yamaç paraşütü yapılabiliyor.

YEMEĞE ZAMAN AYIRIN
Aşçıları ile ünlü bir kent olan Bolu’da yöresel tatlar sunuluyor. Mengen’den yetişen aşçıların tarihi, padişah mutfağına kadar dayanıyor. Osmanlı sarayının mutfak ihtiyacını karşıladığı için ‘sarayın arka bahçesi’ olarak nitelendirilen Göynük de mutfağıyla fark oluşturuyor.

sabah